Sayın Başbakan geçtiğimiz hafta sonu 47 gazeteci ile Başbakanlık Çırağan Sarayında yaptığı görüşmede çok önemli konulara değinerek açıklamalarda bulunarak gazetecilerle paylaştı. Paylaşılan konuları bende ana başlıklarla sıralama yapmaya çalıştım. 17 Aralık operasyonu Türkiye’ye yapılan bir operasyondu, Başbakan ise bunun adını “ paralel devlet” olarak nitelemektedir. Bunun ikinci nedeni ise 30 Mart seçimlerine vurulacak darbe ile Cumhurbaşkanlığı seçimini sekteye uğratıp amaca ulaşmaktı.

      Sayın Başbakanın ifadelerinden anladığım kadarı ile şu ana başlıkları gazetecilerle paylaşmıştır. Ama bu ana başlıkları hepimizin bilmesi gerektiğine inanıyorum.

    Bir taşla birkaç kuş vurmak değil, kuş katliamı yapmak istediler.

    Sabah operasyon yapıldı, akşam infaz gerçekleştirildi.

    Savcı sorguya çektiği kişiye “2 Dakika süren var, anlat ve çık” diyor. Sonra “Efendilerinizin bundan haberi var, gelsinler sizi kurtarsınlar” diyor.

    Bir yargı mensubu bir yıl içinde 22 kere yurt dışına neden çıkar?

    Küresel suikasttır bu. Devletle hiç işi olmayan insanların mallarına tedbir konulmuştur.

    Bu olayın olumlu bir yönü varsa, o da devlet içine sızmış paralel yapının varlığını bütün milletin görmüş olmasıdır.

    Yargı darbesi yapılmak istenmiştir. Bu operasyonu da göğüsleyeceğiz. Şerden hayır çıkacak. - İstihbarat zaafı üzerine: İstihbaratı biz kurmadık. Kurulmuş istihbaratı devraldık. Benim ofisime böcek yerleştirmeyi başarabiliyorlarsa bu normal kabul edilebilir mi?

    Henüz istihbarat teşkilatımız dünya istihbarat servisleri seviyesine ulaşmış değil. Ama çalışıyoruz.

    Olan biteni Başbakanlık Teftiş Kurulu araştırıyor.

     TIR Olayı: MİT yasası 26’ncı madde ile bu yetki ona verilmiştir. Savcının ona müdahale yetkisi yoktur. O olay da devlet içindeki paralel yapının ürünüdür. O TIR ile Hatay yakınındaki Bayır bacak bölgesinde yaşayan Türkmenler’e yardım götürülüyordu. Bu olay daha önce MİT Başkanına yönelik operasyonun bir devamıdır. Olayı medyaya deşifre eden de yargı mensuplarıdır.

     Tasfiye hareketi gibi bir şey hukuk devletinde olmaz. Ancak paralel yapı içinde yer aldığı tespit edilen insanlarla birlikte çalışmak ülkeye ihanet olur. Şantaj için izleme-gözleme yapıp daha sonra da bunu kullananlarla birlikte çalışılamaz. Asla kıyım düşünmüyoruz.

    Her gün çamur atılırsa biz sürekli çamur temizlemekle mi uğraşacağız?

    Hepiniz için her an bir şey yapılabilir, yeter ki istemeye görsünler.

    Bu işin tetikleyicisi dershaneler olmuştur. 17 Aralıktan önce bazı haberler aldık, ama başka bir şey bekliyordum. Dershane yasasını çıkaracağız. Şu anda dershanelerle ve atamalarla ilgili pazarlık yapılıyor. Pazarlık yapmayacağız.

    Yeniden yargılanmaya olumsuz bakmıyorum.

     Şemalar yayınlanıyor: Ona göre ben örgüt başıyım. Evet, bu ülkeyi kalkındırmak adına ben örgüt başıyım. Bu örgüt de AK Partidir.

     Yasin el Kadı’yı bugün de savunuyorum. Türkiye’yi seven, dindar, terörle ilgisi olmayan bir insandır. Uluslararası davalardan beraat etmiştir. Oğlum onunla bir araya geldi, ben de gelirim. Bugün de yarın da gelirim.

    Önümüzdeki günlerde bazı şeyler olur mu, olur, var mı var. Ama hazırlıklarımız da var. Şimdi daha güçlüyüz.

    AK Parti’ye yolsuzluk ve El Kaide bağlantısı bulaştırmak Türkiye’ye ihanettir.

    Ana muhalefet partisi bir Türkiye partisi gibi çalışmıyor.

    Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir problem yok.


6.01.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

17 Aralık`ın ardındakiler

17 Aralık?ın ardındakiler