24 Kasım, Türk öğretmeninin şeref günü, onur günüdür. Ona olan saygıyı yenileme, onun yüceliğini anma, ona sevgilerin en güzelini verme günüdür. Çünkü onlar her şeyin güzeline ve her şeyin iyisine layıktırlar.

 Böyle anlamlı bir günde yazımın ilk satırlarında değerli öğretmenlerimizin bu güzel gününü kutlar saygılarımı sunarım.

Bu müstesna günde bundan sonraki hayatlarında tüm öğretmenlerimizin hiç kimseye muhtaç olamadan hayatlarını ikame etmelerini temenni ediyorum. Ve Rabbim yardımcıları olsun diyorum.

Bilmiyorum ne yazsam nasıl bir yazı yazılır öğretmenler, inanın çok zorlandığım bir yazı yazıyorum bugün. Satırlara bir türlü sığdıramıyorum.Öğretmenlerin değeri, kıymeti yazmak ile bitmez ki!  

Evlatlarımızın ve gençlerimizin eğitiminde ve hayata atılmasında öğretmenlerimizin ehemmiyetini, önemini kim yazı ile yazıp bitirmiş ki ben yazayım.

Gözlerimizden bile esirgediğimiz geleceğimizin mirasçıları olan yavrularımızı emanet ettiğimiz bu Öğretmenlerimiz, geleceğimizi emanet edeceğimiz, temiz toplumları oluşturacak yavrularımızı hayata hazırlayan kişilerdir.

Hattım olmamakla birlikte birkaç tavsiyede de bulunmak istiyorum.

Gerçeğin ışığı olan ilimle, faziletin temeli sayılan edep ve terbiye ile donatılmış bir gençliğe sahip olan milletler, yarınlarına ümitle bakabilirler. Aksi takdirde, gelecek meçhullerle, ümitsizliklerle dolu olacaktır 

Gençler, gerçek ilim, sanat, din ve ahlak kültüründen mahrum bırakıldığı takdirde maddi sahada cinsel içgüdülerin, manevi sahada da inanç buhranlarının çözülmeyen düğümleri arasına sıkışır, bunun neticesi olarak da, öğrenme, inanma, sevme temayülleri bazen sukut-u hayal, bazen ihanet, bazen ruh kompleksleri ve aklın bile kabul etmediği şekillere bürünür gider.

Saadet ve mutluluk kelimesini aslî anlamından çok farklı yönlerde malalandırmaya ve mayalanmaya başlarlar. Mesela; para, şöhret, mevki ve şehveti hudutsuz bir ihtiras içinde mesut ve mutlu  olmanın tek şartı zannederler.

Bu ruhî kargaşa içinde de Allah muhafaza,din, milliyet, iman ve ahlak aleyhtarı telkinleri, manası derinlemesine anlatılmayan kavramları, siyasi sloganları ölçüp tartmadan kabul etmeye, kamplara bölünmeye ve bazen da karşı karşıya gelmeye başlarlar.

Toplumda önemli bir yeri olan ve Peygamber lisanı ile övülen gençlerimizin maddi ve manevi yönlerin ihmal etmeden eğitelim, iyi bir insan ve iyi bir Müslüman olmalarına çalışalım. Onların dinine ve mukaddesatına bağlı, vatanını ve milletini seven ve bu uğurda fedakarlıktan kaçınmayan, sağlam inançlı, temiz karakterli olarak yetişmelerine dikkat edelim öğretmenim.


Yaşar Akbaş
24.11.2016 18:57:36
İnsanımız niye yorum yapmıyor acaba İnsanımız niye yorum yapmaz acaba?..Okurun...Yazarla aynı görüşlerde olması gerekmiyor.....Tam ters bir düşünceninde sahibi olabilir...Yazara o pencereden bakmayı tavsiye edebilir...veya okur yazarın baktığı yerden meseleleri "TAHLİL" etmesini deniyebilir...Haydin yoruma...

23.11.2016 23:13:02

Mustafa Avcı

24 Kasım Şeref Günüdür

24 Kasım Şeref Günüdür