Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi
Bu Cennet Vatanı ve insanlarımızın istikbalinin dünyevi her şeyin üstünde tutulması gerekirken maalesef bazılarının gözünü bürüyen hırsla 2002-2014 arasında ülkemizin her yönüyle kurtulduğu çağ dışı,anti insani,anti hukuki ve anti dini maddi ve manevi olumsuzlukları ve yine bu zaman içinde milletçe elde ettiğimiz maddi ve manevi başarılarımızı yok sayıp birde bu başarıları sağlayanlar tabiri caiz ise idamlık suçlu gibi lanse ediyorlar.
Bu gözlerini bürümüş siyasi hırsla 12 yıldaki gelişmeleri yok sayanlara soruyorum;!!!...
MUAYENEDEN BAŞKAHİÇ BİR İŞE YARAMAYAN YEŞİL KARTI SİGORTA KARNESİ HALİNE HANGİ HÜKÜMET GETİRDİ? !!!
Yeşil Kart Demirel’in başında bulunduğu DYP’nin 1991 Genel seçim vadide olsa Özal’ın Vefat’ından sonra Demirel’in onun yerine geçmesiyle onun yerine DYP genel Başkanlığına ve Başbakanlığa gelen Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller tarafından uygulamaya kondu.
Çıkartılan kanunla sosyal güvencesi olmayan ihtiyaç sahiplerine verilen Yeşil Kart Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Ak Parti Hükümetlerine kadar sahiplerine kamuya ait sağlık kurumlarında muayeneden başka bir faydası varmıydı?
Muayene olanlar yazılan ilaçları ve diğer tedavilerini Ak Parti hükümetlerine kadar alabiliyorlar mıydı?
Tabii ki alamıyorlardı.
Ellerindeki ismi renginden alan muyaneden başka sahip olanlara bir faydası olmayan kartın sahiplerini Sigortalıların sahip olduğu tüm haklara hangi hükümet kavuşturdu?
SSK’LILARI KÖLELİKTEN VE İLAÇ KUYRUĞUNDAN
HANGİ HÜKÜMET KURTARDI?
Yürürlükteki Anayasamızın vatandaşlarımızın atanmış ve seçilmişleriyle sivilleri arasında eşitliği düzenleyen maddesine rağmen1982’den Ak Parti iktidarına kadarki gelip geçmiş tüm hükümetler anayasal suç işleme pahasına kendi vatandaşları olan SSK’lılar,Bağ-Kurlular ve Emekli Sandığı mensupları arasında ayrımcılık yapıyorlardı.!!!
2002’de kendileri ve bakmakla yükümlü olduklarıyla beraber 50 Milyona yaklaşan SSK’lı vatandaşlarımız o dönemde kelimenin tam anlamıyla SSK’nın,SSK’nın doktorlarının ve Eczanelerinin kölesi değilmiydi?
SSK’LILARLA BİRLİKTE TÜM VATANDAŞLARIMIZI ÖNCE SEVK,FOTOKOPİ BAŞHEKİM ONAYINDAN KİM KURTARIP İSTERLERSE AİLE HEKİMİNE VEYA İSTEDİKLERİ ŞEHİRDEKİ SAĞLIK KURUMUNDAN DİREK,SEVKSİZ OLARAK NÜFUS CÜZDANLARIYLA MUAYANE VE TEDAVİ OLUP İLAÇLARINIDA İSTEDİKLERİ SERBEST ECZANEDEN ALMAYI HANGİ HÜKÜMET SAĞLADI?!!!!!!
SSK’lılarla birlikte Bağ-Kur ve Emekli Sandığına bağlı olanlarında korkulu rüyası olan fotokopi ve muayeneden sonra ömür törpüsü olan reçetelerini mühürletme ve sevk rezaletinden.
2002’den itibaren ayakları yere basan akılcı “Sağlıkta Dönüşüm “projesiyle bir çok medeni ülkeyi bile kıskandıran SSK’lılar ve bakmakla yükümlü olduklarını bu kölelikten kurtararak onlarla birlikte Bağ-Kur’lular ve Emekli Sandığı mensuplarıyla hatta Yeşil kartlılarında sadece nüfus cüzdanlarıyla aile hekimlerine,istediği şehirdeki istediği sağlık kurumunda muayene ve tedavi olma ile ilaçlarını istedikleri serbest eczaneden almalarını hangi hükümet sağladı?
EMEKLİLİK HAKLARINI ELDE ETMELERİNE RAĞMEN BORÇLARINI ÖDEYEMEDİKLERİNDEN EMEKLİDE OLMADIKLARINDAN, AİLELERİYLE BİRLİKTE KENDİLERİDE SAĞLIK HİZMETİ ALAMADIKLARINDAN PERİŞAN OLANLARA KREDİ VERDİREREK HANGİ HÜKÜMET EMEKLİ ETTİ?!!!!!!!!!!!!
Yüz binlerce esnaf 28 Şubat Post modern darbesinin asıl müsebbibi olduğu 21 Şubat 2001 Krizi ve daha önceki krizlerden dolayı biriken borçlarını ödeyebilseler emekli olabilecekken bu krizler nedeniyle biriken borçlarını ödeyemediklerinden emekli olamadıkları gibi borçlu olduklarından dolayı kendileriyle birlikte aile fertleride en acil sağlık hizmetinden bile faydalanamadıklarından perme perişanlardı.!!!
Bu sıkıntıdaki emekliliği gelenler fakat biriken borçlarını ödeyemeyenler mecbur kaldıklarında yalvar yakar veya bin bir rica ve mihnetle eş,dost ve akrabalarının sağlık karneleriyle hem kendilerini,hemde ricada bulunduklarını riske sokara,üstelik günaha da işleyerek muayene olup ilaç yazdırıyorlardı.
Bu durumdaki Yüz binlere 200’ye kadar gelip geçmiş hükümetlerden hiç birinin aklına gelmeyen bir yöntemle devlet bankalarından kredi verdirilerek hem emekli olmalarını,hemde sağlık hizmetine kavuşmalarıyla suç işlemekten de,günaha girmekten de hangi hükümet kurtardı?!!!
2002’DE İMF’YE OLAN 23.5 MİLYAR DOLAR BORCUMUZU HANGİ HÜKÜMET SIFRALIP BİRDE BU KURUMA 5 MİLYAR DOLAR KREDİ AÇTI?
2002 yılında aldıkları erken genel seçimle adeta milletten kaçan milletinde bu seçimde kendilerini sandığa gömdüğü Yamalı bohça Ana-sol-M hükümeti döneminde bu yılda İMF’ye ülkemizi borçlandırıldığı rakam 23.5 ABD Dolarıydı.
Bu borçların üstüne yeni borç alınması yerine ülkemizin eski borçlarının tamamen ödenerek ülkemizin bu kurum karşısında borçsuz duruma gelmesini ve üstüne üstlükte birde bu kuruma 5 Milyar Dolarda borç verilmesini hangi hükümet sağladı?
ÖĞRENCİ VE VELİLERİ KİTAP ARAMA PERİŞANLIĞINDAN KİM KURTARDI?
Türkçemizde ”Paramızla Rezil Olmak” diye söylenen deyimi her halde bilmeyeniniz yoktur.
Bundan yıllar önce Türkiye’nin insanlarının genel ekserisi kelimenin tam anlamıyla kendi parasıyla okulların açıldığında aylarca kitap aramak için rezili rüsva olmuyorlar mıydı?
Okulların açılmasıyla on milyonların en az bir ay süren peşin paralarıyla perişan olmaktan ve okullar açılmadan öğrencilerin o sene okuyacağı kitapların üstüne konmasını hangi hükümet sağladı?
%88.6 OLAN ENFLASYONU TEK HANEYE KİM DÜŞÜRDÜ?!!!...
2001’de Türkiye deki enflasyonu oranı %88.6’de yani yıl başında cebinde 100 TL’si olan bunu hiç harcamazsa bile yılın sonunda bu parası %88.6 Lira azalarak cebinde sadece 11 Lira 40 kuruşu kalıyordu.!!!
Şu anda ise enflasyon bu rakamın 10’da birinden bile az.
Geçen seneki enflasyon %7.4 olarak gerçekleşirken Paralel yapıya rağmen bu senenin hedefi %6.6.
Yani geçen sene cebinde 100 lirası olan bunu hiç harcamasa yılın sonunda cebinde kalan parası 11lira 40 kuruş değil 93 Lira 60 Kuruş oldu.
Türkiye’yi gecelik %1000 Faizlerden ve bunun sebep olduğu yüksek enflasyondan hangi hükümet kurtardı?
*17 000 KM’LİK DUBLE YOLLARLA MİLLETİMİZİN
CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KİMLER SAĞLADI?!!!
1923’dan 2002’ye kadar Türkiye genelinde yapılan duble yolların toplamı 6100KM’ idi.
2002’den günümüze kadar ise insanlarımızın can ve mal emniyetini sağlayan 71 yılda yapılan duble yollarınıN 3 Mislinden fazlası gerçekleştirilerek 17000 KM yeni duble yol ülkemiz genelinde hizmete açıldı.
1923-2002 arasında yapılan yolların miktarıyla kıyaslansa en az 220 yılda gerçekleştirilecek olanı 12 yılda hangi hükümet gerçekleştirdi?
MERKEZ BANKASININ DÖVİZ REZERVİNİ 27 MİLYAR DOLARDAN 128 MİLYAR’A G.S.M.H’YI 273 MİLYAR DOLARDAN 880 MİLYAR DOLARI KİM ÇIKARTTI?!!!
Merkez Bankasının 2002 yılındaki döviz rezervi 27 Milyar Dolar iken dünya genelindeki büyük krize,Gezi ve 17 Şubat Dost Modern darbesine rağmen şu anda 128 Milyar ABD dolarına.
Yine 2002’deki Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası(G.S.M.H)273.5 Milyar iken şu anda ise 880 Milyara çıktı.
Merkez bankasının döviz rezervini 5 Mislinden fazla,G.S.M.H’yı ise aynı şekilde 4 misli oranında hangi hükümet arttırdı?
İNSANLARIN DOĞUŞTAN GELEN HAKKI OLAN ANA DİLİNİ KONUŞMA YASAĞININ KALDIRILMASISINI HANGİ HÜKÜMET SAĞLADI?!!!
İnsanların doğuştan gelen Hak vergisi olan kendi dillerinde konuşması,kitap çıkarması,TV yayını yapması,kültürlerini vatanlarında serbestçe yaşaması ve kendi dillerinde özel eğitim almalarının önündeki çağ dışı,anti insani ve anti hukuki yasağı hangi hükümet kaldırarak ayırımcılığı ortadan kaldırdı?
MİLLETİMİZİ KENDİ ÖZ YURDUNDA PARYA OLMAKTAN KURTARAN BAŞÖRTÜSÜ VE KURAN ÖĞRENME YASAĞINI KİM KALDIRDI?
Resmi istatistiklere göre ülkemizin nüfusunun %99’u Müslüman.
Geriye kalan %1’lik nüfusumuzu ise Müslüman olmayan diğer dinlere mensup olan gayri Müslim vatandaşlarımız teşkil ediyor.
Bu ezici çoğunluğa rağmen yakın bir zamana kadar ülkemizde eşi başörtülüdür diye Başbakan eleştiriliyor ve eşi başörtülü olanın Cumhurbaşkanı olamayacağı, hatta eski bir anayasa mahkemesi başkanı başörtülü eşi olan birisinin Cumhurbaşkanı olması halinde vatana ihanetten yüce divanda yargılanması gerektiğini belirtiyordu.!!!
Başı örtülü olanlar Üniversitelerde okuyamıyor, ana muhalefetin şu anki bir vekili tarafından kurdurulan ikna odalarında sorgulanılıyorlardı.!!!
Başörtülüler kendi öz vatanlarında hiç bir kamu kurumunda inançlarından gelen başörtüleriyle çalışamıyor,hatta evine gidip gelirken başını örten bir öğretmen halkının %99’u Müslüman olan ülkenin çocuklarına kötü örnek olabileceği gerekçesiyle alınan mahkeme kararıyla işinden atılıyordu.!!!
Şimdi ise TBMM’si de dahil devletin tüm kurumlarında baş örtüsü serbest bırakıldı.
Bunu hangi hükümet sağladı?
Yine 28 Şubat Post Modern darbesinin baskısıyla %99’u Müslüman olan ülkemizde 15 yaşına kadar kendi dinimizin kutsal kitabı olan Kuran’ı kerim yasağını hangi hükümet kaldırdı?
İmam hatiplerin orta bölümünü ve tüm Meslek okullarının orta bölümlerini yeniden hangi hükümet açtırdı?
YOLSUZLUKLA BU KADAR HİZMET VERİLEBİLİRMİYDİ?
Siyasi hırsla gözleri kararanlar yazımızın girişinden itibaren yaptıklarının devede kulak bile olmayacak başarıları elde edenlerin bu başarılarını yok sayarak bu hizmet destanları yazanları yolsuzlukla suçluyorlar.!!!
Türkiye’mizin çok partili gizli oy açık tasnifli seçim sistemine geçmesinden bu yana 64 yıl geçti.
Gerçektende yolsuzlukla suçlananlar bu yolsuzlukları yapmış olsaydı.
2002’nin ekmeğe muhtaç Türkiye’sinden ülkemiz kurtularak şu anki bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı konumuna getirilebilinirmiydi?!!!
Merkez Bankasının döviz rezervi %400,İhracatımız %500,Kişi Başına Düşen Milli Gelirimiz %500 artarmıydı?
Demokrasi, insan hakları, fikir ve inanç hürriyetiyle yerlerde sürünen sağlık standardımızın yükseltilmesi konusunda bu kadar büyük ilerlemeler sağlanabilirmiydi?
Türkiye’nin her iline devlet üniversiteleri ve sayısız özel üniversiteler kurulabilirmiydi?
Marmaray ve Yüksek Hızlı Tren Hatlarıyla ülkemiz örülebilirmiydi?
CENNET UCUZ DEĞİL,CEHENNEM İSE LÜZUMSUZ DEĞİL!!!
Son 12 yılda gerçekleştirilenlerin Cennetin Ucuz olmadığı,Cehennemin ise asla ve asla lüzumsuz olmadığı gerçeğiyle siyasi taassup ve bununla oluşan duygularla değil somut rakamlar ve bu rakamlarla her konuda yükselen hayat standardı eleğinden geçirilerek analiz edilmesi gerekmezmi?!!!
TÜM DÜNYA İNKAR ETSEDE BEN İNKAR ETMEM!!!
Yazının girişinden bu ara başlığı kadar belirttiğim gibi kimileri nankörlükten,kimileri ise mezhep ve meşrep taassubundan,bazıları ise siyasi hırslarından yapılanları bilmesede,bil ipte yok saysalarda,hatta bu imkanları oluşturanlara karşı saldırıya geçselerde ben asla ve asla yapılanları inkar etmem.!!!S
Tüm dünya bir araya gelse de Ak Parti hükümetleri tarafındın 2002-2014 arasında gerçekleştirilen ekonomik, siyasi dini hürriyetlerin yanında ülkemizin askeri ve diğer atanmışların vesayetinden kurtarılması için yaptığı iyileştirmeleride.
Diğer atanmışlar ile kendilerini imtiyazlı görenlerin bu imtiyazlarının yasal ve anayasal düzenlemelerle ortadan kaldırılmasını da.
Her konuda cesurca alınan kararların aynı cesaretle uygulamaya konmasıyla ülkemizin demokratikleştirilmesinin ve sivilleştirilmesinin sağlanmasını.
Yine bu cesur çalışmalarla Polis Salahiyet kanunun ve Ceza Muhakemeleri Usulü kanunlarıyla H.S.Y.K kanununda yapılan değişikliklerle insanların keyfi olarak göz altına alınmaları, tutuklanmaları ve yargılanmalarıyla keyfi olarak dinlenmelerinin önüne geçilmesini.!!!
Aile ve bireyin kişisel mahremiyetinin ortadan kaldırılmasının önlenmesini de asla ve asla unutmadım.!!!
Milletimiz inde ezici çoğunluğunun boş laflara karnı tok olduğundan laf üretenlerle hizmet üretenleri en iyi şekilde ayırarak 30 Mart Mahalli seçimlerinde ve bu senenin Temmuz veya Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyacağı sağ duyulu tavrıyla kime inanıp inanmadığını ortaya koyacak.
Her daim ahde vefanın ve Hakkın galip gelmesi için bu vatanın ve milletin birlik ile dirliğini savunanlarının gereğini yapmaları,bununla son 12 yılda sağlanan istikrarın sürdürülmesinin devam etmesinden yana tavır almalarıyla ülkemizin kıyamete kadar birlik ile dirliğine gerekli katkının sağlanması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.
