Türkiye’nin üstünü kap kara bulutlar kaplamış Anayasanın 24. Maddesindeki ”Herkes,vicdan dini inanç ve kanat hürriyetine sahiptir. İbadet,dini ayın ve törenler serbesttir. Kimse bunları yerine getirmekten dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”  açık,net emrine rağmen inanların ensesinde boza pişiriliyordu.

   Milletin seçtiği Başörtülü bayan milletvekiline milletin meclisinde haddinin bildirilmesinin istendiği ,yine baş örtüsüyle seçilen bir başka milletvekilinin ise örf’ün dinin önüne koyularak başının açtırıldığı zamandı.

  “Siyasi istikbalime sebep olsa da 8 yıllık kesintisiz eğitimi gerçekleştireceğim” denildiği ve bu inatla sanayimizin,dolayısıyla kalkınmamızı sağlayacak ara elaman ihtiyacının köküne kibrit suyu sıkılmıştı.

   Sırf İmam Hatiplerin önünü kesmek için kalkınmamıza ivme kazandıracak olan teknik okulların yetiştirecekleri gençlerin sağlayacağı başarı,aksi durumundaki uğrayacağımız  zarar umursanmadan 8 Yıllık kesintisiz eğitim uygulanıyordu.

  Kendi kutsal kitabımızın 15 yaşını doldurmayanlara öğretilmesi yasaklanmıştı.

 Malum medya başörtülü memur,öğretmen,Namaz kılan avına çıkmış.

  Başörtülü anneler ve sakallı babalar evlatlarının ve kendilerin en mutlu günleri olan yemin törenlerine bile alınmıyorlardı.

   Okula gidip gelirken başını örten bir ana okulu öğretmeni nüfusunun %99.5’i Müslüman olan Türkiye’nin çocuklarına kötü örnek(!) olacağı saçma gerekçesiyle işinden atılıyordu.

  Yüksek öğretim alan reşit olmuş  gençlerden sakallı erkeklerin ve başı örtülü kızların üniversitelere alınmadığı,İkna odalarında kayıt altına alınan zorbalıklarla başlarının zorla açıldığı zamandı.

 Bizim ülkemizde yukarıda örneklerini verdiklerim olabildiğince uygulanırken yapılan davet üzerine Güzelyurt ilçemizden bir heyetle komşumuz Yunanistan’ın Kavala şehrinde 2000 yılının Ağustos ayında düzenlenen “Kapadokya’nın Yaşayan Eserleri” konferansına katıldım.

        PİSKOPOS GELMEDEN TANITIM BAŞLATILMADI!

  Cumartesi günü yapılan Konferansın tanıtım gecesine bir Rahibin Makam şoförlüğünü yaptığı Cadillac (Kadillak) arabasıyla Kavala’nın Piskoposu geldi.

   Orada bulunan Yunanlılar teker, teker onun elini öptükten sonra tanıtım başlatıldı.

4-5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR KOLLARINDAN SÜRÜKLENEREK PAZAR AYİNİNE GETİRİLDİ!!!

  Ertesi günkü Pazar ayinine Yunanlılar 4 ila 5 yaşlarındaki daha uykudan tam uyanmayan çocuklarını kollarından tutarak adeta sürükleyerek kiliseye getirdiler ve en önde Kavla nın en yüksek rütbeli askeri komutanı,Vali,Belediye Başkanı,Meslek Odaları  mensupları ile STK temsilcilerin bulunduğu kilise tıklım,tıklım doldu.

  PROTOKOL VE SEYİRCİLER PİSKOPOSUN AYAKLARININ ALTINA OTURDULAR!!!

  Konferans ın yapıldığı salonun sahne bölümüne konan büyükçe bir koltuğa Piskopos oturdu.

   Onun ayaklarının dibine 1 metre aşağıya ise ön sıralara ilin protokolü, arkalarına ise davetliler katıldı.

   ALİ BEY YUNANLILAR İRTİCAYI HORTLATIYOR(!)!!!

   O gün akşam şehre yakın küçük bir yerleşim birimine davet edildik.

  Orada betondan yapılan daimi bir sahnede Papazlar kendi dinlerinin ritüellerini yerine getirirken bu sahneyi gösterten ülkemizde dindarlara yapılan zulmü kast eden bir İngiliz davetli ”Ali Bey Yunanlılar irtica yı hortlatıyor!!!”diyerek ülkemizdeki aymazlığı gözler önüne serdi.

  VALİLİK MAKAMI İBADET HANE GİBİYDİ!!!

  Kavala’nın genç ve sempatik Vali’siyle tanıtım gecesinde tanıştık.

 Bizi davet ettiği makamında bizdeki bir ilçe birim amirinin masasından daha küçük sade bir masası ve birde toplantı masası vardı.

 Masasının arkasında Hazreti Meryem Annemizin kucağındaki Küçük Hz. İsa(A.S),yanında bir Melek, karşısında ise çarmıha gerilmiş Hz. İsa(A.S)nin tasvirleriyle makamı kiliseden farksızdı.

“KEŞKE TÜM TÜRK VATANDAŞLARI VE ATANMIŞLARIDA YUNANLIRA GİBİ DİNDAR OLSA”

  Oradan döndükten sonra bir kısmını yukarıda paylaştıklarımı da belirttiğim bir çok yazımda bizim vatandaşlarımızın da, tüm atanmış ve seçilmişler ininde k Yunanistan vatandaşları ile atanmış ve seçilmişleri gibi dindar olsa,dinimize,kıyafetlerine ve ibadetlerine saygı gösterse dileklerimi ve onlar gibi dinimiz serbestçe yaşama hayallerimi gündeme getirdim.

 14 YIL SONRA YILMAZ İLHAN’IN MAKAMINDA YAŞADIĞIM MUTLULUK!!!

   2002’den bu yana ülkemiz idaresinin sivilleşmesi ve normalleşmesi çabalarıyla dinimizin Yüce kitabının öğrenilmesi, başörtüsü ve milli değerlerimiz üstündeki çağ dışı yasakları pey der,pey kaldırıldı.

   Her kaldırılan yasaklarla birlikte milletimizin mağduriyetine de son verilirken 2000 yılında Kavala valisinin makamında gördüklerimi Belediye Başkanı Yılmaz İlhan’ın Beyin makamındaki Allah(C.C.) ve  Hz. Muhammed(S.A.V.)in isimleri olan levhaları  görmekle 14 yıllık hayalimin gerçekleşmesiyle mutluluktan içim,içime sığmadı.!!!

   Milletimizin hiçbir zaman hak etmediği o dönemde yaşatılan orta çağ karanlığından kurtarılmasını sağlayan yasakları kaldıranların.

      Milletin yeri olan makamına milletimizin tamamına yakının ev ve iş yerlerinde astırdıkları Rabbimizin ve Habibi Efendimiz Hz. Muhammmed(S.A.V.)’in isimlerini taşıyan levhaları astırtan Belediye Başkan Yardımcısı Yılmaz İlhan’dan Yaratanımız razı olsun.

  Bu yasakları kaldıranlarla birlikte milletimizin mesken ve iş yerlerine koydurdukları levhaları asan Yılmaz Başkanın ataları ve ecdatlarının ruhu şad mekanları Cennet olsun.

   Cuma’nız Mübarek Olsun.

 

  Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


5.12.2014 00:00:00

Ali Genç

14 Yıl Sonra Gerçekleşen Hayalim

14 Yıl Sonra Gerçekleşen Hayalim