Ekmeğini yedikleri için kayıtsız ve şartsız olarak hizmetkar olmaları gerekenler efendileri olan velinimetleri milletin yerine emrine girdikleri dış güçlerin talimatıyla yaşadıkları  nüfusunun %99.5´ğu Müslüman olan vatanımızda Müslüman mahallesinde salyangoz satmak isteyen ağababaları gayri Müslimlerin talimatlarının gereği  sahiplerinin inancına karşı  savaş açan nankörler 28 Şubat 1997 deki dayatmadan adını alan darbede dinimizin ve dinimizi yaşayanların ibadetlerinin ve dinimizin emri olan kıyafetlerinin engellenmesi için top yekun bir seferberlik ilan ettiler!!!

KENDİLERİNE? MÜSLÜMANMISINIZ?? DİYE SORULDUĞUNDA MÜNAFIKLIĞIN GEREĞİNİ YAPANLAR KENDİLERİ GİBİ DIŞ GÜÇLERİN EMRİNDE OLAN MEDYA İLE ERBAKAN HÜKÜMETİNİ YIPRATTILAR!!!

   Kendilerine ?Müslüman mısınız?? diye bir soruyu kamuoyunun önde sorsanız yüksek ihtimal ile ?Elhamdülillah Müslümanım? diyecek kadarda pişkin birer münafık olanlar tarafından 27 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulunda amirleri olan seçilmiş hükümete ordunun emir komuta prensibini hiçe sayarak dayattıkları maddelerle ve kendilerinden aldıkları brifinglerin gereğini yapan onlar gibi dış güçlerin emrinde olan medya organları aracılığıyla Erbakan hükümetini kuruluş çalışmalarından itibaren sürekli olarak yıprattılar.

ALLAH(C.C.)DAN BAŞKA KİMSEDEN EMİR ALMAMALARI GEREKEN YARGI MENSUPLARIDA ANAYASA VE YASALARIDA, ETİK KURALLARINIDA UMURSAMAYARAK CUNTACILARDAN BRİFİNG ALDILAR!!!

   Yine Brifing verdikleri aslında Allah(c.c.) ın dışında hiçbir yer yüzü gücünü eyvallah etmemeleri, boyun bükmemeleri gereken yetkilerini ana yasa ve yasalardan alan, yine anayasa ve yasalarla tarafsız yargılama hak ve sorumlulukları da garanti altına alınan sözde yüksek yargı organları mensupları aracılığıyla hükümetin kararları ve hükümetin 1. partisi olan RP yi yıpratma ve kapatma çalışmalarıyla sindirmek istediler.

SİLAHLI ATANMIŞLAR,YÜKSEK YARGI ORGANLARININ YANINDA MİLLETİN OYU İLE MECLİSE SEÇİLEN BAZI MİLLETVEKİLLERİDE DEMOKRASİNİN VE MİLLETİN YERİNE CUNTANIN YANINDA OLDULAR!!!!

   Yine demokrasiyi savunması, kendisini vekil olarak seçen milletinin yanında, yani milli iradenin yanında olmaları, aksinin ise karşısında olmaları gerekirken bazı siyasetçiler bunun tam aksi davranışla cuntacıların yanında oldular.

   Bazıları ise daha da ileri giderek kollarına  diktirdikleri onbaşı neftesi ile TBMM sine girme cüretini göstererek cuntanın iradesini milletin iradesi üstünde, daha doğrusu milletin şahsında sümme haşa Yaratıcının iradesinin üstünde görülmesine  fiilen destek oldular.

 GENELKURMAY BAŞKANI KIVRIKOĞLUDARBEDEN 3 YIL SONRA AMİRİ OLAN BAŞBAKAN VE DSP GENEL BAŞKANI BÜLENT ECEVİT´İ ?28 ŞUBAT 1000 YIL SÜRECEK(!)? DİYE TEHDİT ETTİ!!!

   Bu günlerde hak ettikleri cezayı almaları beklenen görevleri millet tarafından seçilen sivil otorite tarafından alınan kararları uygulamak olan Devletin silahlı bürokrasisi ve bu bürokrasinin en üst amiri Genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı tarafından geleneklerindeki emir komuta prensibi bile umursanmayarak amirleri olan Başbakan Necmettin Erbakan´a karşı yapılan 28 Şubat post modern darbesinin üstünden 3 yıl geçmesinden sonrada Cuntacılar yaptıklarına pişman olmadılar.

   Milletin hür iradesiyle seçilen Milletvekilleri ve onlardan güvenoyu alan hükümete karşı yapılan ve özelde 1997-2002 arası, etkisi 2002 Kasım´ındaki Genel Seçimden sonra Ak Partinin iktidara gelmesiyle alınan demokratikleşme ve sivilleşme kararlarıyla pey der pey azalsa da 2010 Anayasa referandumuna kadar dindarlara hayatı dar eden, yüz binlercesinin işten atılmasına, sindirilmesine, binlerce  üniversite öğrencisi kız ve erkeğin yurt dışında eğitim almasına sebep olan bu darbeden 3 yıl sonrada  tehditlerini sürdürdüler.

     Bu insanlık, din ve hukuk düşmanı kalkışmanın3. yıldönümünde o zamanki Genelkurmay başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu 28 Şubat 1999´da  amiri olan Başbakan Bülent Ecevit´in ?28 Şubat dönemi kapanmıştır!!!? yönündeki yayın organlarında yayınlanan beyanatına karşı onu tehdit ederek 28 Şubat´ın 1000 yıl süreceğini belirtti.

 2002 GENEL SEÇİMLERİYLE MİLLET TARAFINDAN BAŞLATILAN SÜREÇLE KENDİLERİNE PEYDER PEY DİZGİN VURULANLAR 2010 ANAYASA REFERANDUMUNUN ARDINDAN BAŞLATILAN  YARGILAMAYLA YAPTIKLARININ  HESABINI MAHKEMEDE VEREREK YOK OLURKEN MİLLET İRADESİ İSE 16 YILDIR BAŞTA

   Bütün hesapların üstünde en Ulu bir hesabın olduğunu bilmeyenler!!!

    Bilseler bile cahil cesaretiyle akılsız bir şekilde umursamayanlara O Ulu hesabın sahibi tarafından bu sözün söylenmesinin üstünden alçakça kalkışmanın 1000 yıl süreceğinin belirtilmesinden 3 sene bile geçmeden yapılan 2 Kasım 2002 Genel seçimleriyle millet onları ve taraftarları olan siyasileri yerle yeksan etti.

    Milletin analarının ak sütü gibi helal oylarıyla iktidara getirilenler ise 16 yıldır aralıksız olarak ve artarak süren destekle ekonomide, sağlık ve ulaşım başta olmak üzer ülkemizin kalkınması, insan hakları, demokrasi ve fikir ile inanç hürriyetinde, sivilleşme ve normalleşmede, milli ve yerli olmada, kalkınmada, dış politikada destanlar yazdılar.

    Bu kalkışmayı yapanlar ise mahkemelerde hesaba çekilerek mazlumların ise yasaklanan tüm hakları pey der, pey iade edildi, ediliyor.

    Dünya durdukça Mazlumların galip zalimlerin ise mağlup olacağı İlahi emrinin bilinmesi ve buna göre herkesin hesabını yapması, milletimizin haklı olduğu her konuda birliğini sürdürmesi dileğiyle.

   Cuma´nız Mübarek Olsun.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.