Kalkınmış ve kalkınmalarıyla birlikte demokrasileri,bu çerçevede insan hakları,inanç ve fikir hürriyetini maksimum seviyeye çıkartan ülkelerde 70 yıl öncesinden 2. Dünya savaşı öncesi yetkiyi merkezin elinde tutan ve kuru slogancılıkla devletin tabulaştırılması terk edildi.

   Onun yerine  fertleri merkeze alan ve her şeyi birey için yapan bir idari yöntem oluşturuldu.

   Oralarda her konuda ve her şartta istisnasız olarak devlet,devletin bekaası çağ dışı saçma uygulaması yerine devleti oluşturan,ayakta durmasını sağlayan  fertler baştacı ediliyor.!!!

   Bizde ise merhum Menderes,Özal ve 2002´den bu yana Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan ve ondan  sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu hükümetleri tarafından bu konuda  onca anayasa ve kanun değişikliği yapıldı.

    Fakat yapılan onca anayasa maddesi ve kanun değişikliğine rağmen yüksek standartıl demokrasilere sahip olan ve bununla ekonomilerinide yüksek standarlara ulaştırmış ülkelerdeki gibi maalesef devletin merkezden çıkartılarak vatandaşın oraya gelmesi  halen tam olarak sağlanamadı.

   Bunun sebebi ise geçmişi taa Osmanlı´nın duraklama dönemine giden genel çoğunluğu devşirme olan bürokrasinin kendi mevki ve makamları ve bunların kendilerine imtiyaz sağlayan yetkilerini kaybetmeme.

   Aksine akla gelen her türlü yetkiyi kendi insiyatiflerine alma çabasıdır.

MİLLETİN YETKİLERİNİ GASP EDENLER BUNU?BİZE MÜHNASIR? SAÇMALIĞININ ARDINA SAKLANARAK SÜRDÜRÜYORLAR!!!

   Yıllar yılı Türkiyenin her hangi bir köyünün okuluna yapılacak helanın bile yapılıp,yapılmamasına kadar her şeye karar veren merkezi otorite bunu kaybetmemek için ise ?Türkiye´ye Münhasır(Türkiye´ye özgü şartlar)´ı savsatasını öne sürdüler.!!!

    Bu atanmışların milletten yetki alanların iktidar olmalarına ses çıkartmazlarken her zaman daima kendilerinin muktedir  olmalarını  ise devam ettirdiler.

   Bu konuda seçimle başa gelenler tarafından yapılan iyileştirmeleri kimi zaman Anayasa Mahkemesi veya diğer yüksek mahkemeler aracılılığıyla,kimi zaman fiili askeri darbelerle,kimi zaman ise post modern darbelerle,kimi zaman ise  sonradan çıkma 367 garabetiyle engellediler.

   Türkiyenin gerçekten muasır milletlere her yönüyle ulaşabilmesi için bekleme lüksü olmadığı gibi bu engelleri aşmak içinde Amerika´yı da yeniden keşfetmesine ve bununlada zaman kaybetme lüksüde kesinlikle yok!!!

   Zaman ısrafının ve buna bağlı milletimizin muasır milletlerin sahip olduğu maddi ve manevi  tüm hak ve sorumluluklara kavuşturulabilmesinin yegana tek çaresi var!

  Bu çare ise atanmışların sorumluluklarıyla kıyaslanamayan  yetkilerinin  medeni,muasır milletlerdeki gibi ortadan kaldırılması ve yetkinin zaman geçirilmedenyine  medeni ülkelerdeki gibi bu vatanın asıl sahipleri olan millete devredilmesidir.!!!

   Bunun için ise önce hakimiyeti kayıtsız şartsız millete vererek ağızlara bir parmak bal süren,ardından ise atanmışları her konuda milletin iradesine ortak eden 1961 ve onun devamı olan çağ dışı  1982 Askeri Darbesinnin mahsülü olan anayasasının kaldırılmasında!!!

  Millet tarafından seçilmişler tarafından tüm atanmış ve seçilmişleri kayıtsız şartsız olar Cumhuriyetimizi oluşturan fertler olan Cumhur´un emrine alan ademi merkeziyetçi bir anayasadır!!!

   Türkiyenin gerçekten Cumhurun idaresi olan Cumhuriyet olabilmesi için en kısa zamanda milletimizin inanç ve milli değerlerinide gözeten!, medeni tam demokaratik bir sivil anayasanın yapılması.

    Bunun için ise milletimizin kendi hür iradesini Pazar günü sandığa hakkıyla aksettirmesi dileğiyle.

    Cumhuriyetimizin 92. Yıldönümü kutlu olsun.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 


29.10.2015 09:15:39

Ali Genç

Cumhur´un hizmetkari olan cumhuriyet

Cumhur´un hizmetkari olan cumhuriyet