AKSARAY 1920 yılında Vilayet oldu, 1933 yılında vilayetliği elinden alındı. O günkü, ağalar, beyler, ileri gelenler, zenginler, fakirler birleşerek bir güç olup vilayetliğin alınmasını önleyemediler. Çünkü, darmadağınıklıktan kurtulup, önderlerini seçip GÜÇ olamadılar.

        Şimdi ahkâm kesme kolay, o zaman ne yapabilirlerdi diyebilirsiniz; silah çekelerdi diyen yok Ankara ya gidip hiç bişey yapılamazsa Meclis önünde veya Çankaya önünde ağlasalar belki yine yeterdi. Ne yazik ki o kadar parçalanmışlar ki, toparlanmaları mümkün olamamış. EYVAH

        İşin en garibi ve en acısı, iyi veya kötü, yanlış veya doğru hiçbir şey yapılmadan sükûnetle karşılanması. Elimizde nelerin yapılıp yapılmadığını gösterir hiçbir belge yok. TUHAF.

       ORTAKÖY, 1957 yılında, mevcut iktidar partisine,  çok oy verdiği için İLÇE olmadı, Paşaları, Beyleri, Ağaları önderliğinde bir ordu oldu, güç oldu, Ankara´ yı ikna etti, ilçeliği aldı. İşte BİRLİĞİN BAŞARISI.

       BOR ilçesi çok oy verdiği ve pancar ürettiği için değil, HAYDAR AĞASI olduğu için, Aksaray´ın elinden ŞEKER FAPRIKASI alındı ve Bora kuruldu, kırk sene keyfini yaşadı. BOR´ run BAŞARISI

      O tarihte BOR ilçesinin ürettiği pancar,  40 bin ton, Aksaray´ın ürettiği pancar,  800 bin ton. Bor Şeker Fabrikasının pancar işleme kapasitesi ise 400 bin ton. İşte BİR BAŞIN BAŞARISI.

        Şeker fabrikasına karşılık Aksaray´a ET KOMBİNASI kurma sözü verdi DEMİREL. Bunun içinde DEVLET 830 dönüm meradan arsa tahsis etti. Temeller atıldı, arkası gelmedi, kombinanın yerinde yeller esti. 830 dönüm arsayı, Aksaray belediyesi Et Balık Kurumundan satın aldı.

       KOMBİNA yerine, galericiler, kunduracılar, gıda toptancıları gibi siteler kuruldu. İşte DAĞINIKLIĞIN BAŞARISIZLIĞI.

       Kurulan siteler de hiçbir ekonomik değer ifade etmedi ekonomik getirisi olmadı. Ne satan kar etti nede alan. 830 dönüm arsa da perişan edildi, şaşkınlıktan.

       Aksaray, 1989 da VİLAYETLİĞİ aldı, çok oy verdiği için değil,  MEHMET ALTINSOY´u vardı o günün Başbakanının, Cumhurbaşkanının yanında ağırlığı olan. Aksaray parti teşkilatlarıda ceman ALTINSOY un arkasında idi. Yani ilin AĞASI, PAŞASI, LİDERİ belli MEHMET ALTINSOY´du.

       Aksaray´a hava alanı yapıldı, her şeyi tamamdı sadece piste atılacak son beton asfaltı kalmıştıkı, bir rüzgâr esti, hava alanı Nevşehir´e gitti. Aksaray´a; kem talihim, karabahtım türküsü kaldı. Aksaray halada gidişin gerçek nedenini bilmiyor. Aynı türküyü söylemeye devam ediyor.

       Aksaray´ dan, Hava alanı neden gitti,  siyasetin AĞASI, PAŞASI, LİDERİ belli değildi. Ankara´da AĞIRLĞI yoktu. SİYASİ GÜÇ, kendi ikbali peşindeydi. Bu fırsatı ganimet bilen, Ankara hava alanını aldı başka ile verdi ve defteri kapattı.

       Bu bilinen hikâyeleri neden anlattık, elbette bir yere bağlayacağız. Ey anlı şanlı Ak parti iktidarı, AKSARAY´ da AĞANIZ, PAŞANIZ, LİDERİNİZ belli olmazsa çok yatırımları alamazsınız, başarısız bürokratları gönderemezsiniz.  O yatırımlara aç birçok vilayet,  bir yumruk halinde DEVLET kapılarında yatıyor.

       Bir başa, bağlanmazsanız yani son sözü kimin söyleyeceği belli olmazsa, il bürokrasisini bile verimli çalıştıramazsınız. İlde, yetkili ve güç sahibi olanlar, Ankara´ daki kapıları ayrı ayrı çalarsanız, istediğinizi asla alamazsınız. Dolaysıyla Aksaray´ yazık edersiniz. ARKANIZDAN DA GÜLDÜRÜRSÜNÜZ. 

       Bu,  çekememezlikten dolayı, Ankara´ya doğru bilgi veremediniz veya vermeyi beceremediniz. Dolaysıyla üç milletvekilini ikiye indirdiniz, bundan sonra kaça indireceksiniz?

        Parti bir kurumdur, dolaysıyla kurumun idare şekli bellidir. Partinin milletvekilleri, belediye başkanları, il-ilçe başkanları vardır vede görevleri belirtilmiştir; ancak bir baş olur, birden fazla baş olduğunda anarşi ve iç kavga başlar.

      Partiyi kendinizin, tapulu dükkânı gibi görerek istediğiniz gibi açar kapar yani çalıştırır, tavrından acilen vazgeçmelisiniz.  Ciddi bir iş yerinde bile canınız nasıl istiyorsa öyle dükkân çalıştıramazsınız.

       İlimizde, 25 bin öğrencisi, 1500 yakın akademisyeni ve çalışanı olan koskoca, AKSARAY ÜNİVERSİTESİ var. Bu kurumu görmeniz lazım, sadece oraya adam alınırken, görmeniz çok cahilce ve acemice bir davranıştır.

       Muhalefet partileri var, bunun kadar önemlisi kanunumuzun haklar tanıdığı; TİCARET SANAYİ ODASI, TİCARET BORSASI, ZİRAAT ODASI, ODALAR BİRLİĞİ, ESNAF KEFALET KOOPERATİFİ, ŞOFÖR VE OTOMOBİLCİLER ODASI ve en az 500 dernek, vakıf, sendikalar var. Cevap her açılışta, yemeklerde görüşüyor, kucaklaşıyor, öpüşüyoruz diyecekseniz, demeyin bu lafları geçeceksiniz.

       Bunlarla samimi ve içten ne kadar iş birliğiniz var? Hangi projeler yapılırken bu kuruluşların görüşünü alıyorsunuz? Sadece seçim önceleri kuruluşları ziyaret edip fotoğraf çektirme basına ve feyse atma, geçici gönül almadan başka bir şey değildir.

       AKSARAY´ da yeter artık, bundan böyle her şey böyle olacak diyecek, gür ses olduğunda, Aksaray bir bütün olur hizmet yarışı başlar. Bu yarışta da adam ve pancar açığa çıkar.

       AKSARAY´ da O, GÜR SESİN SAHİBİ belli, o ses GÜRLEYECEK, partili partisiz halk,  gür sesin yani LİDERİN arkasına düşerek, DEVLET kapılarından akan hizmet musluğunu AKSARAY ?a çevirecek.

        Başı, gövdesi, kolları, ayakları, LİDERİ belli,  kurum gibi çalışan bir çalışma başlatıldığında hizmetler su gibi akacak. Dolaysıyla Aksaraylının verdiği oy oranından daha fazla Aksaray´a hizmet gelecek.

       Tabi olarak en önemli meseleden biride, Aksaray halkının keyfine düşkünlüğü, oturduğu yerden, rahatını bozmadan, hiçbir zahmet çekmeden çok şey beklemesi.

       Sıkıştığı zaman da, sureti haktan görünerek başkalarını suçlaması veya suçlu araması. Sadece işi düştüğü zamanlar ortalarda görünüp, işi bitince yok olması, işi yapılmazsa dedikodu kazanını kaynatması.

       Ak parti, Aksaray´da kendine çeki düzen verip, görünen LİDERİNİN peşine düştüğü an, bütün başarılar peşinden gelir. Şuda gerçektir ki, LİDERİN, kumandanlara, kararlı askerler ihtiyacı vardır.

       Burada kumandanlardan kasıt, Sivil Toplum Örgütleri ile şehrin ileri gelenleridir. Asker ise başta partili ve halkın bizzat kendisidir. Bu söylediklerimizi anlamayanlar, hızlı şekilde kalkınmış ve her istediğini almış illerimize baktıklarında görebilir vede anlayabilirler. Cumanızı kutlar, esenlikler dileriz.

                                                    AHİRİNİZ, AKİBETİNİZ HAYR OLA.


26.10.2018 10:17:19

Rasim Gül

Çok Oy Verme, Siyasi Güç Değildir

Çok Oy Verme, Siyasi Güç Değildir